Kanlı Şelaleler, insanların Mars'ta yaşamın hala var olabileceğini varsaymasına neden olan inanılmaz bir doğa harikası. Antarktika'daki buzullardan kan kırmızısı bir akıntı akıyor ki bu çok sert koşullarda garip görünüyor. Uzun zamandır, böyle bir fenomenin sadece tahminleri tartışıldı, ancak bugün bilim adamları şaşırtıcı fenomen için bir açıklama buldular.
Blood Falls çalışmasının tarihi
Griffith Taylor, 1911'de dünyanın güneyinde ilk kez garip bir fenomenle karşılaştı. Gezisinin ilk gününde, bazen kırmızımsı lekelerle kaplı bembeyaz buzullara ulaştı. Bilim adamı, doğada zaten kırmızımsı bir renk tonunda bilinen su lekesi vakaları olduğu için, yosunların suçlu olduğunu öne sürdü. Tuhaf akıntının çıktığı yer, onu keşfeden bilim adamının onuruna Taylor Buzulu olarak biliniyor.
2004 yılında Jill Mikutski, Kan Şelalelerinin buzullardan nasıl aktığını kendi gözleriyle görecek kadar şanslıydı. Doğal fenomen sabit olmadığı için altı aydan fazla bir süredir bu fenomeni bekliyordu. Bu eşsiz şans, akan sudan örnekler almasına ve kırmızımsı renk tonunun nedenini bulmasına izin verdi.
Iguazu Şelalelerine bakmanızı tavsiye ederiz.
Görünüşe göre suç, buzun gizlediği derinliklerde oksijen olmadan hayatta kalmaya adapte olmuş bakteriler. Milyonlarca yıl önce göl, içinde yaşayan organizmaları geçim kaynaklarından mahrum bırakan buz katmanlarıyla kaplıydı. Sadece birkaçı, üç değerlikli bileşikleri iki değerlikli olanlara dönüştürerek demirle beslenmeyi öğrendi. Bu nedenle, yeraltı rezervuarının sularında büyük bir pas lekesi vardır.
Oksijen orada sağlanmadığı için, tuz konsantrasyonu bitişik sulardakinden birkaç kat daha yüksektir. Bu içerik, sıvının düşük sıcaklıklarda bile donmasına izin vermez ve büyük miktarda su biriktiğinde ve basınç altında olduğunda Taylor Buzulu'ndan dışarı akar ve etrafını zengin kanlı bir gölgede boyar. Bu gösterinin fotoğrafları büyüleyici, çünkü Dünya'nın kendisi kanıyor gibi görünüyor.
Mars'ta hayat var mı?
Bu keşif, bilim adamlarının Mars'ın derinliklerinde oksijensiz yapabilecek böyle bakteriler olup olmadığını merak etmelerini sağladı. Araştırmalar, yakın gezegenin farklı yerlerinde benzer olayların gözlemlendiğini kanıtlıyor, ancak hiç kimse yüzeyi değil, derinlikleri incelemenin gerekli olduğunu hayal bile edemedi. Kanlı Şelaleler, basit organizmalar biçiminde de olsa, uzaylıların varlığına ilişkin yeni düşünceler uyandıran bir sansasyon haline geldi.